1 Ekim 2008 Çarşamba

GAZETECİ NE İŞE YARAR?

Yalan, yanlış demeden, doğrusunu araştırmadan, her duyduğunu yazar. Bazen de oturduğu yerden hayallerini döker kağıda, gerçekte olmuş gibi. Sonra da hiç utanmadan “Biz hayal satarız” diyebilir bu “sözde” gazeteci. Devlet adamlarından, en sade vatandaşlara kadar iftiralar atmakta bir sakınca görmez. Yazdığı iftiraların tekziplerini birkaç gün sonra yayımlayacak olmaktan ve ödeyeceği tazminatlardan çekinmez ki, halkı yalanlarıyla aptal yerine koymaktan çekinsin.


Gazeteci dediğin yılın 365 gününde insanların inançlarına aşağılayarak saldırıp, İmam-ı Gazali gibi büyük bir din alimine açıkça küfür edip, sayfalarında ve eklerinde çıplak kadın neşriyatı yaparak halkı zinaya özendirip, Ramazan ayı geldiğinde ise dini eserler yayınlayarak din istismarı yapmasına rağmen; yılın 365 günü inançlı insanların yanında olan, sayfalarında her gün ayet ve hadis-i şerifler yer alan müspet gazetelere kendi sıfatı olan “din istismarcısı” diyebilecek kadar cahil ya da kim bilir(!) kötü niyetlidir.

Gazeteciye özgür düşünce yakışmaz. Gazeteci, askere yaranmaya çalışmakla yetinmez; asker isterse askerin yazdıklarını gazetesinin haberiymiş gibi aynen yayımlar. Ülkenin darbeyle kaosa sürüklenmesi pahasına, tehditle vergi borçlarını silmeyen iktidar aleyhine darbe çığırtkanlığı yapmak, onun asli görevlerinden biridir.

Son olarak, geçtiğimiz aylarda gazeteci gösterdi ki; Arap ırkçılığından vazgeçmemek uğruna Cumhurbaşkanı ile beraber pek çok iş adamının katıldığı Katar seyahatinde, Katar Emiri’nin kendilerini adam sanıp hediye ettiği saatleri, yüzlerce milyar dolarlık bu kadar önemli bir iş seyahatinde kriz çıkartmak pahasına, sırf Arap ırkçılıkları yüzünden iade etmeleriyle vatana millete ne kadar yararlı şahsiyetler olduklarını bir kere daha gösterdiler. Üstelik kartel gazetelerinin bu terbiyesizliğine, Zaman ve Yeni Şafak gibi müspet görünümlü fakat henüz hangi tarafta olduğunun idrakine varamamış gazete temsilcileri de iştirak ederek müspet sıfatlarının önüne bundan sonra “sözde” kelimesinin eklenmesine neden oldular. Peygamber Efendimiz(SAV), cehenneme hesapsız girecek altı sınıf insan arasında “Irkçılık yapan Arap”ı saymıştı. Araplar ırkçılık yaparsa doğrudan cehenneme… Peki ya Araplar’a ırkçılık yapanlar?

Şimdi soruyorum, yukarıdakileri okuyup da “Biz bunların hiç birine uymuyoruz” diyebilen bir gazete var mı bu ülkede, biri dışında? Bir de şunu soralım: Yukarıda sayılan “meziyetler”in tümüne birden sahip bir gazete var mı bu ülkede, biri dışında?

Hiç yorum yok: